muhalefetin büyük kısmının, belki de tamamının kaçırdığı çok şy var (bunları örgütlü-partili olanlar için söylüyorum, ya da akp gitsin de nolursa olsun diye düşünenler falan); öncelikle bağlılık ve sevgi, insana inanmak gibi şeyleri anlamak istemiyolar, ya da işlerine gelmiyo.
mesela şu makarna-kömür muhabbeti var, ondan sonracıma laikçi diye isimlendirilen türk tipi protestan olanların dönüp kendilerine bir gıdım bakmadan yıllardır aynı tavrı sürdürüşü var. kullanılan dil (yobaz, dinci, gerici, allahçı) insanlar bunları duyduklarında zaten güvenmemeye programlanmışlar artık (akp seçmeni ve de alternatifsizlikten akpye oy verenler için diyorum, oy kullanmayanları da işin içine katabilirsin pekala)
bu ülkede kendini şu an muhalif ve muhalif-aydın olarak tarif eden kişiler, halen şapka devrimi denilen "şey"le resmi ideolojinin anlattıklarının dışına çıkmaya dahi yeltenmeyip hesaplaşamadıysa, zaten olabilecek en iyi şey "halka rağmen halk için" falandır herhalde, tabi onu da "iyi" olarak isimlendirmeyi vicdan kabul ediyosa. örn. üzerinden devam, şapka devrimi devrim değil zulüm ve adına medeniyet denen kapitalizmin en önemli aracı ve silahı "modernizm"in "türk tipi protestanlık" gölgesinde ve "dinciler yobazlar gericiler ortaçağ karanlığı" lagalugasıyla bu topraklara yerleştirilmesinin ayaklarından biriydi.
o yasaklanan sarıklar sade vatandaş için sadece "kefen"di, çok basit "kefen". ama inancı hiçe sayan türk tipi protestan kafa, onu kendi yarattığı "gericiler dinciler şunlar bunlar" düşman ve öcülerinin simgesi haline getirdi. ama yine sade vatandaşın bundan haberi bile yoktu muhtemelen. kefen dediğim "hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, bugün ölcekmiş gibi ahiret için çalışın" hadis-i şerifine ithafen, insanlar kendilerine bunu hatırlatmak için takardı yani, o devletin kendine yarattığı yapay düşmanların simgesi haline getirilen sarık sadece bundan ibaretti yani.
türkiyede kemalizmle barışık ya da barışık değilse bile "gerici dinci bunlar yobazlar makarnacılar" zihniyetinde onunla ortaklaşanlar bunu ya bilmez, ya da ideolojilerini şart koştuğu düşünüş ve hayata bakışa aykırı olduğu için duymalarına rağmen, bizzat görseler dahi akıllarında bir şüphe kalır. (istisnaları hiçe sayarak bir kaide oluşturduğum için özür dilerim, ama "çoğunlukla" böyle; o istisnalar da terkediyor o düşünüşü partiyi örgütü ideolociyi zaten)
aynı birinci sorundaki gibi:
"1.Ama nasıl oluyor da duymalarına rağmen ikna olmuyor insanlar? "
insanların kıyafetlerine dek karışarak başladı bu, yeni bişy değil yani. sorularının cevabı için t.c. tarihini sosyolojik olarak enine boyuna incelemek gerek aslında.
tayyip erdoğan bu tip şeylerin üzerine giderek insanlara güven verdi, makarna kömür bıdı bıdısı çoğu insan için eski soğuk devlet aklına göre oldukça sıcak bir tavırdı vb. bir şekilde inanılmaz güvenmeleri sağlandı işte insanların ve de sonuç bu. ya da ölümü (dayatmacı, insanların sarığına dek karışan akıl) görüp sıtmaya (akp) razı edildi insanlar falan filan.
ikna falan da olmayacaklar. sarık meselesine ya da şuna:
eksisozluk.combir kemalisti ikna edebilir misin? ya da dersim katliamına? istiklal mahkemelerinde önce asılıp sonra yargılananların olduğuna? edemezsin, gözüyle görse de hiçbi kemalist bunlara inanmaz. bu da öyle, aynı şey.
çünkü insanlara bir şekilde "güven" vermişler, hani şu materyalist ve modernist ideolojilerde olmayan ve asla olamayacak olan hiçe saydıkları "maneviyat", (korku, rant kaygısı ya da başka şeyler de olabilir arada ama sonuçta vermişler) bir şeyler vaad etmişler ve bunları onların hayatlarını anlayarak yapmışlar. yapamadıkları ya da "yapıyormuş gibi" yaptıklarını da (örn. israile rest çekmek, 28 şubatçıları yargılamak, suriyede gerçekten insani kaygılar güderek sry muhalefetini desteklemek) medya aracıılığıyla öyleymiş gibi göstermiş yani pekiştirmişler.